BarıÅseverler safında faal bir mücahit
olarak, barıŠiçin savaÅmamız gerektiÄine kesinlikle inanıyorum. BarıŠbir hediye
gibi kabul edilemez, kazanılmalıdır.
BarıŠuÄrunda mücadele çeÅitli Åekiller alır. ÃrneÄin kapitalist ülkelerde,
bu mücadele aÄır hapis yılları, baskı ve ezgi görmek tehlikesi ile karÅılaÅmaktadır.
Bütün bu tehlikelere raÄmen, harpten nefret eden halk kitleleri barıŠbayraÄı
altında toplanmadıkça barıŠkazanılamaz... Bu mücadelede her ilerici aydın,
dahası namuslu her aydın, görevini anlayarak hazır bulunmalıdır. BarıŠuÄruna
mücadelenin, insanlıÄın geleceÄi ile ne kadar baÄlı olduÄunu, Åairlerin ve yazarların
Åiirlerinde, romanlarında, hikayelerinde yazmaları bir görevdir. Tüm dünyada
bilim adamları, teknisyenler, her günkü yaratıcı faaliyetleri ile harbe karÅı,
barıŠcephesinde yer almalıdırlar.
Ben bir Åairim, ve bu mücadelede Åairin ne yapması gerektiÄini daha iyi anlatabilirim.
Åuna inanıyorum ki, onların sorumluluÄu, mühendislerin, teknisyenlerin sorumluluÄundan
bir damla olsun az deÄildir. Bilakis daha da büyüktür. Bir mühendis bir köprü
inÅa ederse, onun sorumluluÄu o köprünün yıkılmamasıdır. Fakat köprü yıkılırsa,
felaket bir derece mahduttur, eninde sonunda köprü yeniden inÅa edilecektir.
Fakat Åair, ruhun mühendisidir. Onun sesi, milyonlarca insana, onların ruhuna,
kalplerine hitap etmektedir. Kelimenin bu muazzam gücü, her Åairi gururlandırmalı,
onu sorumluluk bilincine kavuÅturmalıdır. BarıŠve ülkelerin saadeti için mücadele
eden namuslu Åairler bu görevi gayet iyi bilmelidirler. Åairin hayatı ile edebi
faaliyeti arasında hiçbir ayrılık olamaz. Biri pratikte, biri Åiirde, iki hayat
yaÅamıyoruz. Tek bir vücuduz. Günümüzün gerçek Åiiri, barıŠmücadelesinden esinleniyor.
Pablo Neruda, Aragon gibi baÅka büyük Åairler, aynı zamanda bütün moral güçleriyle,
barıŠmücadelesine faal surette katılıyorlar. Bir Åair bu niteliÄi kazanmasını
biliyorsa, eserleri bu mücadelenin kesin izlerini taÅıyacaklardır. Åiirleri,
ümit dolu, yaÅam aÅkını dile getiren, kuvvetli Åiirler olacaktır. Mücadeleci
Åair, insanlıÄın geleceÄine inanır ve bundan dolayı da korkunç denemelerden
geçse de yazılarında ümitsizlik asla sezilmez.
... Bir Åair gerçekten bu görevi yerine getirmek istiyorsa, Åiirlerinin Åekli
kesin ve basit, muhtevası kuvvetli olacaktır. Åair açık,direkt, her insanın
kalbine giden bir dil kullanacaktır. BaÅarılı olması için de bu dili büyük bir
dikkatle iÅleyecektir. Halkının canlı dilini temel alacaktır. Benim için fikri
en baÅta önemli olan halkımdır. Pekaz yaÅadıÄım hürriyet yıllarımda, bir Åiir
yazdıÄımda, iÅçi semtlerini gezer, fakir kahvehanelerine girer okurdum. Bu adetime,
hapishanede de devam ettim. YazdıÄım her satırı, birlikte kapalı kaldıÄım köylü
ve iÅçilere imkanım oldukça okudum. Onların gözlem ve eleÅtirilerini dikkatle
not ettim. Ãünkü benim için pek kıymetli idi. Åair halk kitleleri ile daimi
temasta bulunmalıdır, kelimelerinin gücü onlardan gelmektedir.
Bu konuda bizim edebiyat tarihimizden önemli bir olayı anlatmak istiyorum. Abdülhamid`in
karanlık hükümdarlık devresinde, burjuva demokratik haklar için savaÅmıŠolan
Namık Kemal adında bir Åairimiz vardı. Faaliyetlerinden dolayı bir adaya sürgün
edilmiÅti. Namık Kemal`in Åiirleri tutumunu aÅamamasına raÄmen, halk onun kiÅiliÄi
etrafında altın bir efsane dokumuÅtu. Namık Kemal`in sürgünü, uzun yıllar hapse
çevrilmiÅti. O zaman halk kendi yarattıÄı Åiirleri, ona cömertce atfetti. Bu
olay Åiirin ne güce sahip olduÄunu (Abdülhamid Namık Kemal`den ciddi surette
korkuyordu.) ve halkın kendi acı ve emellerini yansıtan Åiirlere ne kadar susamıÅ
olduÄunu gösterir. ... Ä°lerici Åiiri seven ve sayan halk, bizim tarafımızdadır.
Åiirin gerçek ve deÄerli kuvveti, bizim tarafımızdadır. Ä°lerici Åiirin zaferi
yalnız benim ülkemde deÄil tüm dünyadadır. Ve dünyanın en iyi Åairleri, en deÄerli
yazarları, büyük barıŠcephesinin faal mücahitleridir. Bu durum bilim adamları
içinde bir gerçektir. Ä°Åte barıÅa hizmet eden gerçek Åiirden, savaÅ kıÅkırtıcıları
bundan dolayı korkmakta ve nefret etmektedirler.
Åiir; barıÅ, halkların egemenliÄi, insanların mesut geleceÄi uÄrundaki mücadelede
yer alırsa, hepimizin inandıÄı üzere daima zafere götürecek bir silahtır.
Nâzım Hikmet
CONTEMPORANUL Dergisi
9 Haziran 1951 - Romanya