DON KİŞOT 

Ölümsüz gençliğin şövalyesi, 
                                      ellisinde uydu yüreğinde çarpan aklına,
bir Temmuz sabahı fethine çıktı 
                                      güzelin, doğrunun ve haklının :
önünde mağrur, aptal devleriyle dünya, 
                                      altında mahzun, fakat kahraman Rosinant'ı.
Bilirim,
hele bir düşmeyegör hasretin hâlisine,
hele bir de tam okka dört yüz dirhemse yürek,
yolu yok, Don Kişot'um benim, yolu yok,
yeldeğirmenleriyle dövüşülecek.

Haklısın, elbette senin Dülsinya'ndır en güzel kadını yeryüzünün,
sen, elbette bezirgânların suratına haykıracaksın bunu,
alaşağı edecekler seni
bir temiz pataklayacaklar.
Fakat sen, yenilmez şövalyesi susuzluğumuzun,
sen, bir alev gibi yanmakta devam edeceksin
                                                ağır, demir kabuğunun içinde
ve Dülsinya bir kat daha güzelleşecek...


                                           (1947)