KARIMA MEKTUP

Bir tanem!
Son mektubunda:
"Başım sızlıyor
            yüreğim sersem!"
                                diyorsun.

"Seni asarlarsa
       seni kaybedersem;"
                            diyorsun; 
                                    "yaşayamam!"

Yaşarsın karıcığım,
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda;
yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer
                  yirminci asırlarda 
                                      ölüm acısı.

Ölüm
bir ipte sallanan bir ölü.
Bu ölüme bir türlü
                     razı olmuyor gönlüm.
Fakat 
emin ol ki sevgili;
zavallı bir çingenenin
                       kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
                                                        geçirecekse eğer 
                                                              ipi boğazıma,
mavi gözlerimde korkuyu görmek için 
                                                 boşuna bakacaklar 
                                                                      Nâzım'a!

Ben, 
alaca karanlığında son sabahımın
dostlarımı ve seni göreceğim,
ve yalnız
yarı kalmış bir şarkının acısını
                               toprağa götüreceğim...

Karım benim!
İyi yürekli,
altın renkli,
gözleri baldan tatlı arım benim;
ne diye yazdım sana
                          istendiğini idamımın,
daha dava ilk adımında
ve bir şalgam gibi koparmıyorlar 
                                             kellesini adamın.
Haydi bunlara boş ver.
Bunlar uzak bir ihtimal.
Paran varsa eğer
                       bana fanila bir don al,
tuttu bacağımın siyatik ağrısı,
Ve unutma ki
daima iyi şeyler düşünmeli
                                   bir mahpusun karısı.