TARANTA-BABU’YA BEŞİNCİ MEKTUP

Görmek 
       işitmek 
              duymak 
                      düşünmek 
                              ve konuşmak 
koşmak alabildiğine 
başı dolu 
      başı boş 
koş- 
     -mak...  
Hehehey TARANTA-BABU 
                                             hehehey,
yaşamak ne güzel şey 
                   anasını sattığımın 
                                        yaşamak ne güzel şey... 
Düşün beni
kollarım, senin üç çocuk doğurmuş 
                                       geniş kalçalarındayken… 
Düşün sıcak… 
Düşün kara bir taşa damlayan 
                                çırılçıplak 
                                               bir su sesini...
İstediğin yemişin
                  rengini, etini, adını düşün... 
Gözdeki tadını düşün 
kıpkırmızı güneşin 
                     yemyeşil otun 
                            ve koskocaman 
                                             masmavi bir çiçek gibi açan 
                                                                      ay ışığının… 

Düşün TARANTA-BABU! 
İnsanoğlunun yüreği 
                           kafası 
                                    kolu 
yedi kat yerin altından 
                           çekip çıkarıp 
öyle ateş gözlü çelik allahlar yaratmış ki 
kara toprağı bir yumrukta serebilir, 
yılda bir veren nar 
                        bin verebilir. 
Ve dünya öyle büyük, 
öyle güzel 
       öyle sonsuz ki deniz kıyıları 
her gece hepimiz 
       yan yana uzanıp yaldızlı kumlara 
yıldızlı suların
       türküsünü dinleyebiliriz... 

Yaşamak ne güzel şey 
               TARANTA-BABU 
                              yaşamak ne güzel şey… 
Anlayarak bir usta kitap gibi 
bir sevda şarkısı gibi duyup 
bir çocuk gibi şaşarak 
                      YAŞAMAK...
Yaşamak:
birer birer 
       ve hep beraber
                 ipekli bir kumaş dokur gibi...
Hep bir ağızdan
              sevinçli bir destan
                                       okur gibi
                                                      YAŞAMAK...
.  .  .  .  .  
.  .  .  .  .  .  .  .  .

YAŞAMAK...
Ne acayip iştir ki 
       bu ne mene gidiştir ki TARANTA-BABU,
bugün bu 
"bu inanılmayacak kadar güzel" 
bu anlatılamayacak kadar sevinçli şey: 
böyle zor 
bu kadar 
              dar 
böyle kanlı 
              bu denli kepaze...